Tarih boyunca birçok imparatorluğa, krallığa ve sancağa başkentlik etmiş kent; Üsküp…
Kent M.Ö. 4000 yılından bu yana yerleşim bölgesi olarak bilinmektedir. Neolitik dönemden kalıntılara ev sahipliği yapan kent M.S. ilk yüzyıllarda Romalıların eline geçmiş ve bir askeri kamp alanına dönüştürülmüş. Sonrasında doğu – batı şeklinde ikiye ayrılan Roma İmparatorluğu’ndan, Merkezi İstanbul olan Bizans İmparatorluğu’nun yönetimine geçmiş (M.S. 395). İlk kez 1346’da başkent olan şehir 1392 senesinde Osmanlıların hakimiyetine geçmiş ve şimdiki Türkçe adını (Üsküp) almış. Osmanlı’nın Rumeli Eyaleti’nde, ‘Üsküp Sancağı’ olarak anılan bölgenin merkezi olmuş ve daha sonra geçilen vilayet sisteminde de yine merkez olma özelliğini sürdürmüştür. 1912 yılındaki Balkan Savaşları neticesinde Sırbistan Krallığı tarafından ele geçirilen şehir, 1. Dünya Savaşı’ndan sonra henüz kurulmuş olan Yugoslavya Krallığı’nın bir parçası olmuştur. Şehir, 2. Dünya Savaşı sırasında Bulgaristan’ın işgaline uğramış ancak 1944 yılında Yugoslavya Federal Cumhuriyeti’nce oluşturulmuş Makedonya Sosyalist Cumhuriyeti’nin başkenti olmuştur. Bu tarihten sonra hızlı bir gelişme gösteren kent 1963 senesinde yaşadığı talihsiz depremle adeta yıkılmıştır. Şu anda, 1991 yılında Yugoslavya’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Makedonya Cumhuriyeti’nin başkenti konumundadır.
Tarihine biraz değindiğimiz Üsküp’ü şimdi de Holiday Medya ailesinin gözünden anlatmaya çalışalım..
Şehir’e ilk girildiği anda dikkati heykeller çekiyor. Tarihi ve inanç liderlerini simgeleyen heykelleri Üsküp kent meydanında, Taş Köprü’nün (Stone Bridge) ayaklarında ve eskiden olduğu gibi anılan köprünün diğer ucu, ‘Türk Mahallesi’nde görebilirsiniz.
Türk mahallesinde kafelerde Türkçe şarkılar, dilimizi konuşan garsonlar ve bizlere ‘Kardeş’ diye seslenen insanlarla kendinizi adeta Türkiye’de gibi hissedebilirsiniz. Holiday Medya ekibi olarak bu şirin yerde demleme çayımızı da içtikten sonra artık Makedonya’nın 8. büyük ili olan Ohri’ye doğru yola çıktık.