“Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir.” Mustafa Kemal ATATÜRK
Türkiye’nin turizm başkenti olan Antalya, 5 yıldızlı otelleri, denizi, kumu, güneşi dışında da şehrin merkezinde ve merkeze yakın çok sayıda gezip görülecek tarihi ve doğal güzellikler barındırmaktadır.
NASIL GİDİLİR?
Antalya, merkeze 10 km uzaklıkta inşa edilmiş ödüllü bir havalimanına sahiptir. İstanbul’a 730 km, Ankara’ya 510 km, İzmir’e 460 km uzaklıktadır. Yılın her döneminde aktif olan otobüs işletmeleri ile de ulaşım kolayca sağlanabilir.
KALEİÇİ
Yaşadığımız dönemde Antalya’nın tam kalbinde yer alan, yapılan aydınlatma çalışmaları, restorasyonlar, çevre düzenlemeleriyle artık bir cazibe merkezi olan Kaleiçi, sizi bir anda başka bir döneme götürmektedir. Yüzyıllar boyu çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapan bu semt, yakın zamana kadar yerli halkın yaşam alanlarını oluşturmaktaydı. Günümüzde yer yer semt halkına rastlamak hala mümkün olsa da tarihi ahşap evler ve konaklar, kimi zaman sade,samimi, kimi zaman da lüx konaklama işletmelerine ve turistik bar,cafe yada dükkanlara dönüşmüş durumdadır.Hadrianus Kapısı(Üç Kapılar),Hıdırlık Kulesi,Yivli Minare,Kesik Minare ve Antalya’nın tarihi limanı Kaleiçi’nde görülecek başlıca eserler arasındadır.
ANTALYA MÜZESİ
Side, Perge, Karataş, Semayük, Arykanda, Ksantos, Phaselis, Myra, Aspendos, Limyra, Patara, Bayındır, Termessos, Olympos, Karain Mağarası kazı buluntularını sergilendiği müze, Türkiye’nin büyük ve önemli müzeleri arasındadır. Salonlarda, Antalya topraklarının ilk insanla başlayan ve günümüze kadar kesintisiz olarak süren binlerce yıllık geçmişini yansıtan, kronolojik ve yer yer konularına göre sergilenen eserler görülebilir. Özellikle Perge’de bulunan Roma Dönemi heykeltıraş eserleriyle ve son yıllarda müze kurtarma kazılarından ortaya çıkan ilginç ve eşsiz buluntularıyla Antalya Müzesi, dünyanın en önemli müzeleri arasında sayılabilmektedir. Müze, 1988 yılında “Avrupa Konseyi Yılın Müzesi” ödülüne layık görülmüştür. Şehrin merkezindedir ve ulaşım çok kolaydır.
DÜDEN ŞELALESİ
Son yıllarda şehrin genişlemesiyle şehir merkezinde kalan Düden Çayı üzerinde 2 ayrı şelale vardır. Düden çayının ikiye ayrılan kollarından biri Lara bölgesinde bulunan ve adına Karpuzkaldıran denilen Aşağı Düden Şelalesi’dir. Burada su yaklaşık 40 metreden falezlerden denize dökülmektedir.100 metre kuzeyinde bir otopark ve restaurantlar vardır ve çevre düzenlemesi yapılarak etrafı park haline gelmiştir. Yukarı Düden Şelalesi ise denizden 10 km içerde kalmaktadır. Bulunduğu alan 1970 – 1972 yılları arasında Devlet Su İşleri tarafından piknik ve mesire yeri haline getirilmiştir.
KARAİN MAĞARASI
Tarih öncesi dönemde Antalya çevresinde en yoğun yerleşim Karain Mağarası ve çevresinde görülmektedir. Bunun başlıca nedeni, mağaraların konumlarının, içyapılarının ve özellikle de çevre koşullarının çok elverişli olmasıdır. Günümüzden daha zengin su kaynakları, yenilebilir yabani sebze, meyve, tahıl, kök gibi bitki örtüsü, çeşitli av hayvanlarını içeren zengin bir çevre, Karain ve çevresini insanlık için vazgeçilmez kılmıştır. Mağara ve çevresinde su aygırı, gergedan ve fil fosillerine rastlanması, bölgede, tarih öncesinde, günümüze kıyasla daha zengin türlerin yaşadığını ortaya koymaktadır. Mağaraya, Antalya-Korkuteli karayolunun 15.kmsinden köy yoluna sapılarak 7 km sonra ulaşılmaktadır.
SAKLIKENT KAYAK MERKEZİ
Türkiye’nin denize en yakın kayak merkezidir. Antalya şehir merkezine uzaklığı 50 km olan merkezin son 7 kmsine kadar olan kısmı asfalttır. Bu konumu nedeniyle bir günde iki mevsimin birden yaşanabildiği ender yerlerdendir. Kayak mevsimi kısadır. Kar kalınlığı kayak mevsiminde 50-100 cmdir. 2550 m. yükseklikteki dağda kayak alanları 2000-2400 m. yükseklikler arasındadır. 240 kişi/saat ve 340 kişi/saat kapasiteli iki adet telesiki hizmet vermektedir. İki adet pisti kolay ve orta zorluk derecesindedir. Konaklama ve restaurant imkanları da mevcuttur.
PERGE ANTİK KENTİ
Antalya-Alanya karayolu üzerinde merkeze 15 km uzaklıktaki Aksu ilçesine 2 km mesafedeki Pamfilya bölgesine başkentlik yapmış antik kenttir. Bölgede tarih öncesi çağa ait izler bulunmakla birlikte Perge akropolisinin M.Ö 4000-3000 yılları arasında inşa edildiği yapılan kazı çalışmaları sonucunda ortaya konmuştur. Heykelleri, planlı kuleleri, agorası, roma dönemi izleri taşıyan hamamları ve milattan sonra 2. y.y. da inşa edilen Yunan–Roma usulü tiyatrosu ile yolu Antalya’ya düşenlerin muhakkak görmesi gereken önemli bir mirastır.
RAFTİNG
Toros dağlarının eteklerine yaslanmış olan Antalya kıyıları akarsu yönünden oldukça zengindir.Köprüçay, Manavgat, Dragon ve Göksu rafting sporunun yapıldığı akarsulardandır.En popüler olan ise Antalya merkeze 50 km uzaklıktaki Köprüçay’dır.Parkur, Beşkonak köyünün 5 km. kuzeyinden başlamakta ve 15 km kesintisiz rafting keyfi yapılabilmektedir. Nehir boyunca onlarca işletme hem yemek hem bot hizmeti vermektedir.
ASPENDOS ANTİK KENTİ
Antalya’ya 25 km mesafedeki Serik İlçesi’nin Belkız köyündedir. Aspendos, yalnız Anadolu’nun değil tüm Akdeniz dünyasının en iyi korunan Roma Dönemi tiyatrosuna sahip olmasıyla ünlüdür. Günümüzde hala konserler, dans gösterileri gibi sanatsal etkinlikler bu amfi tiyatroda gerçekleştirilmektedir. Aspendos, Bizans ve Selçuklu dönemlerinde varlığını sürdüren şehirlerden biridir. Ünlü tiyatroda Selçuklu dönemi onarım izlerini özellikle dış cephe ortasındaki anıtsal kapı eklentisinde ve cephesindeki koyu kırmızı zigzag desenli sıva kaplamada görmek mümkündür.