Letonya’nin başkenti olan Riga Baltik Denizi’nin hemen ortasından geçen Daugava Nehri ile essiz bir coğrafyaya sahip bir şehir. Coğrafyası kadar kültür, politika, egitim, politika, ticaret ve politika gibi etmenlerinde önemli bir merkezidir.
Şu sıralar ise sonbaharın büyüsüne kapılmış bu şehir. Şehrin dört bir yanını saran sararmış yaprakların neden olduğu bir turist akımı var desek abartmış olmayız. Parklarda meydana gelen ve sonbaharın neden olduğu bu renk cümbüşü huzurun adeta bir temsili.
Şehrin neredeyse her yeri yürüme mesafesinde bu nedenle otobüs ve tramvaya pekte ihtiyacınız olmayacak. Şehrin tek problemi ise trafik sıkintısı, çünkü bazı vatandaşlar trafik kurallarına uymamakta ısrarcı bu yüzden temkinli olmakta yarar var. Şehir merkezinde gezmek isteyeceğiniz iki büyük alisveriş merkezi mevcut. Bunlar Origo ve Stockman.
Origo, meshur Riga yazan saaatin hemen olduğu yerde ve arka kısmınde şehrin terminali mevcut. Stockman ise terminalin hemen arka kısmında. Şehirde birde central market bulunuyor eğer local insanlar ile alış veris yapmak isterseniz bu pazar yerini keyifle dolaşabilirsiniz. Gezmekten yoruldunuz ve karnınızda ziller çalıyorsa Central Station’un hemen yakınında hiçte uzak olmadiğımız bir lezzet durağı var, ismi ise Türkebab. İsmindede anladığınız gibi burası bir Türk islemesi, fiyat araligi sehir sartlarina göre yüksek. Eger farkli tadlar tatmak isterseniz civarda daha birçok alternatifin bir arada oldugu restorantta mevcut.
Şehrin en meşhur yeri Old Town, gezip görmek için özgürlük anıtının oradan başlayabilirsiniz. Daha sonra ise sizin için çıkardığıımız şu listeyi takip edebilirsiniz ;
House of Blackheads
Museum of the Occupation of Latvia
St. Peter Kilisesi
St. John Kilisesi
Riga Castle
Powder Tower & City Wall