Eyfel Kulesi
Fransa’nın demir kulesi olan Eiffel Kulesi, Fransa’nın logosu olmuş durumdadır. Fransa’nın yada Paris’in en öenmli turistik yeri olan Eyfel Kulesi adını inşa firmasından alıyor. Yılda ortalama 6 ile 7 milyon turisti çeken Eyfel Kulesi Paris gezinizin durakları arasında mutlaka olmalı. Kule 1800’li yıllarından sonralarında Fransız devriminin yüzüncü yılı anısına yapılmıştır. Eiffel Kulesine kadar gelipte kuleye çıkmadan dönmek olmaz tabiki.
Louvre Müzesi
Fransa’nın en büyük müzelerinde birisi olan Louvre Müzesi, İstanbul’da bulunan tarihi camilerimizde gördüğümüz çinilerin aynılarını görme imkanınız var.. Ne alaka İstanbul’daki camilerdeki çinilerle Fransa’nın Louvre Müzesinde bulunan çiniler derseniz bunu mantığını bulmak sizlere kalmış. Aslında çok zor değil nedenini bulmak. İslam üzerine bir çok eserin sergilendiği müze Dünya’nın en çok ziyaretçi alan sanat müzesi. Müze Fransız ihtilalinden sonra açılan ilk devlet müzesi olma ünvanına sahiptir.
Alexandre Köprüsü
Sen nehri üzerinde bulunan Bu muhteşem köprü altın yaldızlı süslermeleri ile adeta Sen nehrinin boynunda bir gerdanlık gibi duruyor. Köprü üzerinde ki süslermeler, heykelleri görüp de etkilenmemek elde mi ? Eğer Paris’i anlatacak bir fotoğraf çekmek istiyorsanız bunu yapabilceğiniz en güzel yer ilk olarak Eiffel Kulesi ardından Alexandre Köprüsü olacaktır. Köprüde süse dekora çok fazla önem verilmiş, özellikle gece ışıkların açılmasıyla ortaya çıkan manzara kesinlikle görülmeye değer.
Orangerie Müzesi (Musee de l’Orangerie)
Sen nehrinin kenarında Tuileries Saray’ın eski limonluğu olan Orangerie Müzesinde Maurice Utrillo, Henri Matisse, Chaim Soutine, Paul Cezanne gibi bir çok ünlü ressamın eserlerini görmek mümkün. Resim tutkusu olan birisi iseniz Orangerie müzesinde asla sıkılmayacaksınız. Calude Monet’e ait resimler müzede en çok ilgi çeken eserlerin başında geliyor.
Palais Garnier (Opera Garnier)
1800’lü yıllarda yapımı tamamlanan bu şaheser yapı 1920’li yıllarda Fransız Tarihi Anıt olarak kabul edilir ve turizme kazandırılır. Palais Garnier içerisinde en çok dikkatimizi çeken muhteşem işlemelerin ve iççiliğin sergilendiği büyük merdiven oldu. Fransa tarihinin en önemli mimarlık örneklerinde olan Palais Garnier, tavanları Paul Baudry tarafından boyanmış ve adeta müzik tarihine kısa bir yolculuk yapmanızı sağlıyor.
Orsay Müzesi ( Musee d’Orsay)
Eski bir tren garı bugün Paris’in en önemli sanat merkezi olmuş. 1848 ila 1915 yıllarında kalma resimler, heykel, mobilya ve fotoğraflar bizleri Paris’in büyüsüne hemen kapılmamızı sağlıyor. Aklımızda kaldığı kadarıyla tarihi hakkında bilgi vermek gerekirse Orsay Tren garı olarak 1898 yılında inşa edilen bu tarihi yapı 1986 yılında Fransa Cumhurbaşkanı tarafından açılışı yapılır ve bugün Fransa’nın en önemli devlet müzesi olarak Fransaya kazandırılır. Müzede bir çok sanatsal sergilerde organize edildiği için biletinizi alırken Müzeyi gezeceğinizi belirmenizde fayda var. Müze gezisi 9€, sanatsal sergileri de gezmek isterseniz 12€’luk bilet almanız gerekmektedir.