Kuşadası, Aydın

Aydın’ın 70 km batısında yer alan Kuşadası’nın nüfusu 85.000’i geçmiştir. Son 10-15 sene içinde nüfus 2 katına çıkmış, şehir yatay ve dikey olarak genişlemiştir. İlçede tipik bir Akdeniz iklimi görülmektedir. Her şeyden önce şunu söylemek gerekir ki Kuşadası Ege’nin küçük, şirin, kendi halinde bir tatil kasabası değildir. Kışın belki bu havaya büründüğü kabul edilebilir fakat sezonda binlerce yerli yabancı turistin ziyaret ettiği ilçe çok canlıdır. Sokaklar, barlar, restaurantlar, kafeler, oteller, sahiller insan doludur. Kuşadası büyüklü küçüklü çok sayıda otellere, büyük ve modern bir marinaya, farklı müzik zevklerine hitap eden eğlence mekanlarına, dünya mutfaklarından lezzetlerin sunulduğu restaurantlara, kültür sanat etkinliklerine ev sahipliği yapmaktadır.
Şehrin tarihine göz atarsak Kuşadası’nın ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu kesin olarak bilinmemekte ise de, Efes’e bağlı Neopolis ismi ile İyonlar tarafından kurulduğu sanılmaktadır.
Şehir daha önce, Pilavtepe eteklerinde, Andızkulesi denilen yerde kurulmuştur. Bir müddet sonra Bizanslılara ait olan bu kıyılara Venedik ve Cenevizliler, ekonomik bakımdan egemen olmuşlardır. Ulaşım güçlükleri nedeni ile Kuşadası; Andızkulesi mevkiinden alınarak bugünkü yerinde Yeni İskele (Scala Nuova) adı ile kurulmuştur.
NASIL GİDİLİR?
İstanbul’a 665 km, Ankara’ya 670 km, İzmir’e 90 km mesafedeki Kuşadası’na otobüsle birçok büyük şehirden ulaşmak mümkündür. En yakın havalimanı İzmir Adnan Menderes Havalimanı’dır. Menderes güzergahı üzerinden 70 km uzaklıktadır. Kuşadası merkezde raylı sistem yoktur. En yakın tren istasyonu 18 km uzaklıktaki Çamlık Köyü’ndeki tren istasyonudur. Ayrıca büyük yolcu gemilerinin yanaştığı bir limana ve yine aynı körfezde büyük bir marinaya sahiptir.
GÜVERCİNADA
Kıyıdan uzaklığı yaklaşık 500 metre olan küçük bir adadır. Cumhuriyet döneminde inşa edilen betonarme bir köprü ile karaya bağlantı yolu yapılmış ve yarımada özelliği kazanmıştır. Üzerinde Bizans döneminde inşa edilen bir kale bulunmaktadır. Osmanlı imparatorluğu zamanında ve özellikle Mora isyanı sırasında diğer adalardan gelecek saldırılara karşı bir ileri karakol görevi görmüştür. Ayrıca, korsanlara karşı kullandığı için halk arasında “Korsan Kalesi” adı ile anılmaktadır. Kale restore edilerek, aydınlatması yapılmış ve turizmin hizmetine sunulmuştur. Adanın en yüksek noktasında bulunan kule, muhafızların çevreyi gözetlenmesi için kullanılmış olup, ayrıca adada bir de su sarnıcı mevcuttur. Adanın üzerinden şehir manzarası ve gün batımı görülmeye değerdir.

ÖKÜZ MEHMED PAŞA KERVANSARAYI (KURŞUNLU HANI)
Kervansaray, Öküz Mehmed Paşa tarafından 1618 yılında, deniz ticareti için yaptırılmış, iki katlı, avlulu bir yapıdır. (Bazı rivayetlere göre Aydın Valisi Öküz Mehmed Paşa’nın kaleyi yaptırmadığı, 1607 yılında Suriye fethinden dönüşünde tamir ettirdiği söylenmektedir.) Kurşunlu Han’daki burç ve mazgal delikleri, Kale’nin şiddetli muharebelere maruz kaldığını göstermektedir. Ortalama 28.50 Metre x 21.60 Metre ölçüsündeki avlunun çevresini her iki katta da revak ve odalarla sarar. Bu Kervansaray’ın varlığı, Osmanlılar zamanında Kuşadası’nın kervan yollarından birinin sonunda ülkenin iç bölümlerinden gönderilen ticari malların ihraç limanı olduğunu göstermektedir. Yapı, Evliya Çelebi’nin “Seyahatname”sinde ayrıntılı olarak anlatılmaktadır. Yapı günümüzde Kuşadası’nın tam göbeğinde mimarisiyle şehre güzel bir hava katarken aynı zamanda da özel gecelere ev sahipliği yaparak turistik amaçlı kullanılmaktadır.

DİLEK YARIMADASI KALAMAKİ MİLLİ PARKI
Kuşadası şehir merkezine uzaklığı 28 km olan ve koruma altındaki milli park, Güzelçamlı Beldesi’nin hemen bitiminden başlamaktadır. Kuş uçuşu ortalama 20 km uzunluğunda, 6 km genişliğindeki milli parkta kanyonlar, harika koylar ve çok çeşitli bitki örtüsü ve yaban hayatı vardır. Kuşadası’nı çekici kılan etkenlerin başında gelir Kalamaki. Yarımadanın üçte biri halka açıktır ve piknik yapıp denize girmek için 4 ayrı koy bulunmaktadır. Bütün koylarda ağaçların altında ahşap piknik masaları, şezlonglar, sahile yakın duşlar, tuvaletler, soyunma kabinleri ve restaurantlar mevcuttur. İlk koy olan İçmeler Koyu sizi girişin hemen 1 km sonrasında karşılamaktadır. Kumluktur ve deniz bu koyda sığdır. İçmelere girmez devam ederseniz yaklaşık 4-5 km. sonra Aydınlık Koyu’na varırsınız. Diğer 3 koy gibi bu koy da taşlıktır ve deniz çok berrak ve temizdir. 3. Koy olan Kavaklıburun, adını koyda yer yer karşımıza çıkan kavak ağaçlarından almıştır. Eski ismi Kalamaki olan bu koydaki doğal plajın uzunluğu 1000 metredir ve Milli parkın en uzun plajı ünvanına sahiptir. Girişe uzaklığı 9 km.dir. 4. ve son koy olan Karasu Koyu giriş kapısına 11 km. uzaklıktadır ve bu koydan ilerisine yol olsa da halka kapalıdır ve jandarma tarafından gözetim altındadır. Yunanistan’a bağlı Samos Adası’nı çıplak gözle çok net görebildiğimiz Kalamaki’de günün her saati yaban domuzlarıyla karşılaşabililmektedir. İnsanlara alışkın olan bu domuzlar masalarınızın çok yakınlarına kadar gelmektedir. Milli Park’ın içinde 5 km.lik etrafı gür bitki örtüsüyle çevrili bir tırmanış parkuru olan Olukdere Kanyonu’nu da belirtmeden geçmeyelim.