Ksanthos Vadisi’nde gezilecek yerler
Akdağlar’dan beslenen Ksanthos (Eşen) Çayı’nın oluşturduğu ve adını verdiği vadi çevresinde bir çok tarihi ve doğal güzellikler barındırıyor. Saklıkent Kanyonu’ndan Patara kumsalına uzanan vadi zengin bitki örtüsüyle çevrelenmiş Akdeniz köylerini ve Lykia uygarlığının kentlerini içinde barındırıyor. Fethiye’nin batısında yaklaşık 50 km mesafede bulunuyor. Şimdi Vadide neler var yakından inceleyelim.
KSANTHOS ANTİK KENTİ
Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Kınık köyünün kuzeyinde, denizden 10 km içerde kalan antik kentte Helenistik ve Roma döneminden izler göze çarpar. Fethiye-Kaş karayolundan Eşen yönüne sapılarak gidiliyor. Likya döneminde başkentlik yapmış şehir yine bu dönemine ait çeşitli mezar anıtları, amfi tiyatro, ev kalıntıları, kabartmalara sahiptir. Kentin en yüksek noktasında Helenistik akropolis vardır. Burada Bizans dönemine ait kilise de görebilirsiniz.
SAKLIKENT KANYONU
Antalya’nın batısında Patara’dan Kınık istikametine devam ederken Saklıkent sapağından 16km. Ksanthos antik şehrine çok yakındır. Saklıkent Kanyonu 300 metre derinliğinde ve 15 km uzunluğunda bir doğa harikası. Beydağları’nın kaynak sularını barındıran nehir kenarında restaurantlarda keyif yapabilir, kanyonun belli bir bölgesine kadar ekipmansız yürüyebilirsiniz.
PATARA ANTİK KENTİ
Antalya’nın Kaş ilçesinin batısında, Kalkan’a 10 km mesafede bir vadinin ağzına kurulmuş bir Likya kentidir. Likya birliğinin başkentliğini yapmış, Likya birliğinin üç oy hakkına sahip, altı kentinden biri ve belki de en önemlisi – Patara Kenti’dir.
Hititçe’de Patar, Likya dilinde Pattara olarak anılan kentin M.Ö. 8. yüzyılda var olduğu yapılan kazılar sonucu ele geçen somut verilerle kesinleşmiştir ve İskender’in kuşattığı kentler arasında yer aldığı bilinir. Patara limanı, hububat deposu ve sevki açısından önem taşımıştır, bu nedenle doğu Akdeniz’de bulunan 3 hububat deposundan biri (Granarium) Patara’da bulunmaktadır. Bizans döneminde de gelişmesini sürdüren kent, Hıristiyanlarca da önemli sayılmış. Noel Baba olarak bilinen Saint Nicholas’ın da Pataralı olduğu söylenir.
Bu antik kenti gezmenin yanı sıra Caretta kaplumbağalarının uğrak mekanı geniş kumsallarında berrak bir deniz bulabilirsiniz.
LETOON ANTİK KENTİ
Fethiye – Kaş karayolunun 65. kilometresinde Kumluova Köyü yakınında, sahilden yaklaşık 4 km içeride bulunmaktadır. Şair Ovidius’un anlattığı bir öyküye göre kent, Zeus’tan hamile kalan Leto’nun adına kurulmuştur. Kentte en eski yerleşim izleri M.Ö. 7. yüzyıla kadar gider. Kalıntılar ve ele geçen kitabeler buranın dinsel ve politik bir alan olduğunu göstermektedir. Ören yeri merkezinde yan yana üç tapınak bulunmaktadır. Bunlardan en kuzeydeki Leto, ortadaki Artemis, güneyindeki Apollon’a adanmıştır. Tapınakların güneybatısında bir çeşme, hemen doğusunda kilise yer almaktadır. Kentin kuzeyinde Stoa ile arkasını kısmen doğal yamaca dayamış Helenistik Döneme ait tiyatro bulunmaktadır. Letoon M.S. 7. yüzyılda terk edilmiştir.
TLOS ANTİK KENTİ
Fethiye İlçesi’nin yaklaşık 42 km doğusundaki Yaka Köyü sınırları içerisinde kalmaktadır. Bölgenin en yüksek dağları olan Akdağlar’ın (Kragos) sarp batı yamaçlarında başlayan antik yerleşim, Eşen Nehri’nin getirdiği alüvyonlarla oluşmuş vadi düzlüğüne kadar ulaşır. Ayrıca güneydeki Saklıkent Kanyonu ile kuzey yönde bulunan Kemer Beldesi antik kentin egemenlik sınırlarını çizer. İ.Ö 2000.’e ait olduğu belirlenen kalıntılar, Tlos’un Likya uygarlığının en eski yerleşim yerlerinden biri olduğunu gözler önüne sürer.