Hayatımızı Yarım Yaşıyoruz

Olaylara takılı kalmaktan, bizim için güzel olan enerjiye ilerleyemiyoruz. Çünkü bizi sürekli geriye doğru çeken bir şey var, ilerlememizi engelleyen; Düşünce yapımız ! Okyanusta yüzmemiz gerekirken bir avuç suda boğuluyoruz.Hayatımızın içinde karşımıza birçok fırsatlar çıkıyor. Birçok alternatifler çıkıyor. Çok güzel seçenekler çıkıyor ama, biz bunları görmezden geliyoruz. Gidip ısrarla problemlere takılıp kalıyoruz. “O bana şunu dedi, o bana bunu yaptı”gibi şeylere takılıyoruz. O güzelliklere ve imkanlara motive olamıyoruz. Bunu söylediğim zaman bana birçok kişi hemen şunu söyledi: “Benim hayatıma hiç imkan gelmedi”. Bende her zaman şunu söylüyorum: ”Senin oturduğun evin sokağındaki trafik tabelasını, sen araba alıp trafiğe çıkana kadar gerçekten fark edebildin mi? Yani o tabela yıllardır orda ama sen farkında mısın? Değilsin. Hayatta böyle, var olanı ne kadar görebiliyoruz ve değerlendirebiliyoruz?”
İLERLEMEMİZİ ENGELLEYEN. DÜŞÜNCE YAPIMIZ
Yapmamız gereken şey şu; “Koşulsuz şartsız bizi kıran, bizi üzen, canımızı yakan birçok konuda, bütün düşüncelerinizi arındırmamız gerekiyor”. Sizi kıran üzen bütün olayları bırakmanız gerekiyor. Maalesef, bir kaşık suda boğuluyorsunuz. Bizler birer yelkenli gemiyiz, limandan çıkıp hareket etmemiz gerekiyor. Biz ısrarla aynı limanın içinde dönüp duruyoruz, ama nereye kadar?
Hayatınızda kaç fırsat kaçırdınız? Kaç şansı kaçırdınız?
Hadi artık enerjinizi toplayın, takılı kaldığınız küçük olaylardan kendinizi arındırmaya başlayın. Sizi üzen bütün olayları silin hayatınızdan.
Ben kendimde bunu yapmaya başladım. Kırıldığım ve takıldığım bütün olayları sevgi ile bırakmaya başladım.
Bir öfke anında yapılması gereken olumlama:
Burundan beş kez derin nefes alıp verin ve “Bu yaşadığım duygularımı kabul ediyor ve sevgiyle gönderiyorum, kabuldeyim, hayatımın akışına güveniyorum”
ARKA KAPAK YAZISI – ‘2 Tam BİR Tek ‘ kitabı
Hayatımızda aşık olmayı isteriz. Bir yuva kurmak, hayatı paylaşmak hayaliyle yola çıkarız. Kendimizi bir elmanın yarısı olarak görür, hayatı paylaşacağımız kişinin de bizi tamamlamasını niyet ederiz.
Hayattaki arayışım beni tamamlayacak olan kişi olduğu sürece, hayatıma hep yarım insanlar girdiğini fark ettim. Yarım bir elma olduğum sürece, ilişkilerim de hep yarım kaldı. Karşımdaki kişileri suçlamak yerine, kendimi tam ve bütün yapmam gerektiğini fark ettiğimde, önce tam ve bütün olmanın yolunu aradım.
Kitabın her bölümünde kendimizi neden hep yarım gördüğümüzü, hayatımıza neden hep yarım insanlar çektiğimizi ve ilişkilerimizin neden hep yarım kaldığını fark edeceğiz.
Hayalinizdeki tam ve bütün AŞK’a adım atma vakti…
Her satırı bizlerden başlayarak bütüne şifa olması niyetimle…

Sevgi ve Aşkla
Bülent Gardiyanoğlu

www.bülentgardiyanoglu.com