Yüzyıllardır süregelen batıl inançlar, günümüzde hala etkisini sürdürüyor. Mantıksal bir temele dayanmayan bu inançlar, sadece Anadolu’da değil her yerde karşımıza çıkabiliyor. İşte günümüzde etkisini hala sürdüren o inançlar;
*Bir kişi uzunca vakit evine dönmezse veya kaybolmuşsa ayakkabısına tuz dökülür. O kişi en kısa zamanda evine geri döner ya da bulunur.
*Gece tırnak kesilmesi, ıslık çalınması, sakız çiğnenmesinin uğursuzluk getirileceğine inanılır.
*Makası açık bırakmak dostlarınızla büyük bir kavga olacağına işaret edilir.
*Kapı eşiğinde oturulursa kişi ya evde kalır ya da fakir olur.
*Hamile kadın aşerdiği zaman neye bakarsa doğacak çocuk ona benzeyecektir.
*Kulağınız çınlıyorsa biri sizi anıyor demektir. Sol kulak çınlarsa kötü, sağ kulak çınlarsa iyi şekilde anılır.
*Ayna kırılması uğursuzluk getirir.
*Evin içinde şemsiye açmak, kötü şans getirir.
*Ayakkabının ters şekilde gelmesi bir hastalığa işarettir.
*Sağ avucunuz kaşınırsa para gelir, sol avucunuz kaşınırsa elden para çıkar.
*Uyuduğunuz odada fotoğraf varsa oraya melekler girmez.
*Ateşe tükürmek, ateşe sövmek, ateşe su dökmek uğursuzluk getirir.
*İki bayram arasında nikâh yapılmaz.
*Karga kimin evinin üstünde öterse o evden cenaze çıkacağına inanılır.
*Bir çocuğun üstünden atlanırsa çocuğun boyu kısa kalır.
*Kim gökkuşağının altından geçerse cinsiyeti değişir.
*Bir genç, askere giderken evden çıkmadan önce bir dilim ekmeğin yarısını yiyip, yarısını da geri bıraktığı zaman, kazaya belaya uğramadan askerden geri döner.
*Biri gurbete giderken arkasından su dökülürse kazaya uğramadan gurbetten döner.