Bir ülkeyi tanımanın en güzel yollarında biridir müzelerini gezmek. Müze deyince aklınıza sadece tarihi eserler mi geliyor? O zaman gelin sizinle her ülkenin kendine özgü yemekleri ve bu yemeklerin hikayelerinin yer aldığı bir yolculuğa çıkalım.
Noodle Müzesi (Yokohoma/Japonya)
Japon mutfağının vazgeçilmezi, “Noodle” 1971 yılında Nissin firması tarafından geliştirildi. Nissin, Yokohama kentinde yüzlerce Noodle ve dev Noodle kaplarından oluşan bir müze açtı. Anne babalar Noodle tarihi anlatılan müzeyi keyif içinde gezerken, çocuklar usta aşçılardan Noodle yapmayı öğreniyor.
Currywurst Müzesi (Berlin, Almanya)
Almanya deyince akla şüpheniz şu üçlü geliyor. Sosis, patates kızartması ve bira. Alman Herta Heuwer, ketçap ve köri ile servis edilen kızarmış domuz sosisi “Currywurst’u” , 1949 yılında yarattı. Körili sosisin bi parçası olan ketçabın şişesi görünümlü telefonlar, 2009 yılında Currywurst Müzesi’nin simgesi haline gelmiştir.
Mantar Müzesi (Loire Vadisi/Fransa)
Farklı türde mantarlar için doğal şartların sağlandığı müzeye mantarlar hakkında bilgi edinmek ve türlerini görmek için gidebilirsiniz. 1987 yılında kurulan “Musée du Champignon’a” giderek pek çok mantar türünün yetiştiği mağaraları gezebilirsiniz.
Kimchi Müzesi (Seoul,Güney Kore)
Çin lahanası ve birçok sebzeden yapılan Kimchi geleneksel bir Kore yemeğidir. 1986 yılında kurulan Kimchi Müzesi’nde geleneksel Kore yemeklerini sunmaktadır. Açıldığından beri 100,000’den fazla misafir ağırlayan müzede salamura üretimi hakkında akademik yazılar ve kitaplar bulunan bir kütüphane bulunmaktadır.