Aydın’da turizm denildiğinde akla gelen 2 isimden biri Kuşadası, biri de Didim’dir. Apollo Tapınağı ile ünlü antik “Didyma” şehrinin yer aldığı, Aydın iline bağlı küçük turistik bir ilçedir Didim. Aydın şehir merkezine tam 100 km mesafededir. Doğuda Muğla il sınırı, Güllük Körfezi ve Akbük Koyu, batıda ve güneyde Ege Denizi, kuzeyde Bafa Gölü ve Menderes Nehri ile sınırlanmış bir yarımada şeklindedir. Didim’in tarihçesine göz attığımızda bölgede ilk yerleşim izleri M.Ö. 8000’lere kadar geri gitmektedir. Helenistik dönemde farklı uygarlıkların izleri görülmektedir. Persler, Romalılar ve Bizanslılardan ardından 1071 Malazgirt Savaşı’nın sonrasında Anadolu’ya Türklerin hakim olmasıyla ilk olarak Karia olarak anılan bu bölge Türklerin eline geçmiştir. İlçe ekonomisi tarıma ve turizme dayalıdır. Tarla ürünlerinden buğday ve pamuk birinci sırayı almaktadır. Hayvancılık tüketim ihtiyacını karşılayacak kadar olup, özellikle küçükbaş hayvan yetiştiriciliği önde gelmektedir.
Tatil uzmanı olarak bizi ilgilendiren kısım, yani turizm alanında Didim ve çevresinde ne gibi faaliyetler yapılabilir bir göz atalım.
Yaz aylarında önemli sayıda turistin ziyaret ettiği ilçede, her bütçeye hitap edecek otel bulunmaktadır. Her şeyden önce Didim gece hayatı eğlenceleri için tercih edilecek bir yer değildir. Tabi ki bu gece hayatının hiç olmadığı anlamına gelmiyor. Gece hayatı var ama sayılı mekanlarla sınırlı olduğu için tatmin edici olmadığından dem vurulmaktadır. Didim’e neden gitmeliyiz diye soracak olursanız liste kabarıktır. Özellikle yaz aylarındaysanız, güney sahillerindeki gibi bunaltıcı bir nemin olmaması, denizi, şehrin tam merkezinden temiz bir denize girme keyfi (Altın kum Plajı), tekne turları, etrafındaki koyları, çevresinde gezilecek tarihi eserler olması (Apollon Tapınağı, Millet, Priene), bisiklet turları için ideal bir ortam olması, çok kalabalık olmaması,genelde sakin ve huzur verici olması gibi özellikleri sayılabilmektedir.
NASIL GİDİLİR?
İstanbul’a 700 km, Ankara’ya 694 km, İzmir’e ise 150 km. uzaklıkta olan Didim’e yaz sezonu boyunca ülkemizin hemen hemen tüm illerinden düzenli otobüs seferleri ile ulaşılabilmektedir. Ayrıca, İzmir ve Aydın Otobüs Terminalleri’nden Didim Birlik ve Didim Seyehat Acentalarınca Didim’e karşılıklı olarak gün içinde düzenli otobüs seferleri yapılmaktadır. Otobüs ile İzmir’den Didim’e ulaşım yaklaşık 2, Aydın’dan ise 1,5 saattir. Kış aylarında çeşitli şehirlerarası otobüs acentalarınca, sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez İzmir, Ankara, İstanbul–Didim arasında düzenli seferler mevcuttur. Hava yolu ile ulaşıma göz atarsak; İzmir Hava Limanı Didim İlçe Merkezine 140, Bodrum Hava Limanı ise 90 km. uzaklıktadır. İzmir Hava Limanı’ndan karayoluyla 1,5 saatte, Bodrum Havalimanı’ndan isi 45 ila 60 dakikada Didim’e ulaşmak mümkündür. Ulaşım; taksi, dolmuş ve otobüsler ile yapılmaktadır.
DİDYMA
Didyma, bugün Didim şehir merkezinde kalıntılarını görebileceğimiz Apollon Tapınağına ve çevresine verilen addır. Ionya’nın en büyük kenti Milet’in Didim’de kurduğu Apollon Tapınağı’na “DİDİYMEİON” denilmekteydi. İlahi dinler henüz yokken Milat’tan önceki yıllarda yaşayan insanlar büyü, fal gibi şeylere çok inanırlardı. Bu inançları onların yaşamlarını yönlendiren en büyük faktördü. Dinsel duyarlılıkları karışık ve değişikti. Kendilerince her yararlı ve güzel şeyin ayrı bir tanrısı olduğu var sayılırdı. Örneğin; Deniz Tanrısı Poseiden, aşk tanrısı Eros, Şarap Tanrısı Baküs “Dionysos”, Işık ve Güneş Tanrısı Apollon gibi. Bu inançtaki insanlar genel olarak Ege Denizi çevresinde yaşıyorlardı. O günkü koşullarda ticaret ve kültürde, sanatta bir hayli gelişmişti. Ulaşım kolaylıkları gereği denize yakın yerlerde Truva, Bergama, Efes, Priyon, Milet gibi büyük şehirler kurmuşlardı.
Didim’deki Apollon Mabedi de 20 km kuzeydeki Milet şehri ile diğer yöre halklarının geleceklerini öğrenme ve dertlerine çare bulma isteklerini karşılamak için yapılmıştır. Milattan önceye ait olan bu eski Apollon Mabedi bir çok hükümdar, hatta Lidya Kralı Krezüz tarafından ziyaret edilmiştir. Perslerin M.Ö. V. Yüzyılda Anadolu’da yaptıkları saldırılar sonunda Dara “DARİUS” bu tapınağı şehriyle birlikte yıkmış ve içerisinde bulunan bronz Apollon heykelini birçok esirle götürmüştür. Bu saldırı ve yıkımdan sonra yaklaşık 150 – 180 yıl harap ve terk edilmiş bir halde kalan mabed, Büyük İskender’in Pers’lere karşı zaferinden sonra bu gün gördüğümüz şekilde yeniden yapılmaya başlanmıştır. Didyma bir din merkezi olarak ön plana çıkmaktadır. Yılın belirli dönemlerinde burada ayinler düzenlenmiş, bayramlar yapılmış, şenlikler, geceleri meşale koşuları düzenlenmiştir. Bugün baktığımızda Apollon tapınağının kalıntıları tapınağın ne kadar büyük ve görkemli olduğunu bize göstermektedir.
MİLET
Didim’in 22 km. kuzeyinde yer alan Milet, Ege bölgesinde eski adı Meandros olan Büyük Menderes Nehri’nin Ege Deniz’i ile buluştuğu yere 10 km mesafede, kurulduğu dönem deniz kıyısında olan bir antik dönem liman şehriydi. Şimdi Aydın’ın Söke İlçesi’nde Akköy’ün 5km. kuzeyinde ve Balat köyü yakınında bir harabe halinde olup çevresi Büyük Menderes’in alüvyonları tarafından doldurulduğu için yaklaşık 10km denizden içeride bir mevkidedir.Tıpkı Efes gibi, Milet de kuruluşunda bir liman kentiydi ve ticaret merkeziydi. Kent çok iyi düzenlenmiş ızgara planıyla tanınır. Şehrin bu planla adeta cetvelle çizilmiş gibi olmasının nedeni, yurttaşlar arasında ilk defa eşitlik fikrinin burada çıkmış olmasının etkisinin olabileceği düşünülmektedir. Kentte bulunan yapılar arasında en ilgi çekenler, 15.000 kişilik kapasiteli, onarımı sürmekte olan Roma Çağı yapısı Tiyatro, M.S 1. yüzyılda inşa edilen Roma Hamamları, dini merkez olan Delphinion, Kuzey Agora, M.S 2. Yüzyıla ait İonik Stoa, Capito hamamları, Gymnasium, M.S 2. yüzyılda inşa edilen Bouleterion, 164-196 m. Boyutlarındaki Güney Agora yapısı ve M.S. 2. yüzyılda yapılan Faustina Hamamı’dır.
ALTINKUM PLAJI
Altınkum, Didim ilçe merkezinde, o bölgeye adını veren plajdır. Türkiye’nin Ege kıyılarında tatil için çok tercih edilen bir yerdir. 3 ana plaja sahiptir. Ağırlıklı olarak İngiliz ve Türk turistler tarafından tercih edilmektedir.Genellikle 3-4 yıldızlı denize sıfır yada çok yakın oteller mevcuttur. Türk ve İngiliz yemekleri sunan bar ve restaurantlara sahiptir. Bu restaurantların önemli bir kısmı İngiliz turistlerin ihtiyaçlarını karşılamak için yapılmıştır. Bunlara ek olarak Türk restaurantları da vardır. Bu sahilde akıntının karaya değil de denize doğru oluşu kendi kendini sürekli temiz tutan bir plaj olma özelliği kazandırmıştır Altınkum’a. Rüzgar sörfü ve diğer su sporları için de elverişlidir. Kano sevenler için deniz oldukça uygundur. Parlamenterler sitesinden üçüncü koya kadar uzanan alanda çok usta değilseniz tek başınıza kanoya binmek tehlikeli olabilmektedir. Can yeleksiz binilecek pedallı deniz araçlarıyla da koy içinden dışarı açılmamaya dikkat edilmelidir. Deniz her ne kadar sakin de olsa can yeleğiniz varsa daha güvende olursunuz. Altınkum’da kış mevsimi dışında zaten çok büyük dalgalar gözlenmemektedir.