Beyşehir Gölü, Akdeniz’in Göller Yöresi olarak adlandırılan bölgesinde yer almaktadır. Türkiye’nin üçüncü büyük gölü unvanına sahip göl, güney ve batısında Toros Dağları, doğusunda volkanik bir oluşum olan Erenler Dağı, güneydoğu kuzeybatı yönünde ise Anamas Dağı ve diğer cephesi Konya ovasına bakan Sultan Dağları ile çevrili tektonik bir çökeltide yer almaktadır. Göl çevresi 20.02.1993 tarihi itibariyle Milli Park Statüsü’ne alınmış olup, milli park alanı 88750 hektardır. İç Anadolu’nun batısına yakın, Beyşehir ile Isparta arasındadır. Beyşehir Gölü’nü İç Anadolu’dan ayıran Sultan Dağları silsilesi takriben 100 km kadardır. Bu silsile aynı zamanda Beyşehir Gölü Havzası ile Eğridir ve Akşehir Gölü havzalarının su bölüm çizgisini oluşturmaktadır.Sultan Dağları, Beyşehir Gölü Havzası’nı bir süre çevreledikten sonra yerini Erenler (2319 m) ve Alacadağları’na (2203 m) bırakmaktadır. Beyşehir ve Suğla gölleri arasındaki Beyşehir–Seydişehir çöküntü oluğunu doğudan kuşatan bu dağlar; Sultan Dağları, Göl Dağları, Geyik Dağları sırasından sonra gelen ve Konya topraklarını bölümlere ayıran Batı Torosların bir iç koludur. Gölün batısında kıyı görüntüsü dik ve yüksek olup bu kesimde dik kıyıların kesintiye uğradığı bölgelerde Yenişar Ovası uzanmaktadır. Güney ve doğudan sınırlayan kıyılar ise alçaktır. Bu hafif eğimli olan kıyıların gerisinde batı yönünde Yeşildağ ve doğu yönünde Kıreli ovaları uzanmaktadır. Deniz seviyesinden yüksekliği 1121 m ve yüzölçümü 651 km² olan gölün kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzunluğu 50 km, buna dik doğrultudaki genişliği ise yaklaşık 18–20 km arasındadır. Suları tatlı olup, derinliği en çok 10 m civarındadır. Çevresi, yüksekliği 2.000 metreyi aşan dağlarla çevrilidir. Deniz seviyesinden yüksekliği ise 1.115 metredir. Fazla gelen sular, yapılan bir kanalla doğrudan Çarşamba Suyu’na verilmektedir. Beyşehir Gölü, halk arasında “Uluarık” olarak adlandırılan ve kaynaklarda Beyşehir (Çarşamba) Çayı ismi verilen gideğeni vasıtasıyla güneydoğu doğrultusunda yaklaşık 60 km kat ederek Suğla (Karaviran) Gölü’ne karışmaktadır. Konya Ovasının sulanması için Beyşehir kazası yanında büyük bir regülatör yapılmıştır. Gölün tabanı neojen göl tortularıyla doludur. Gölün bir diğer özelliği de içinde pek çok adanın bulunmasıdır. Bunlardan bazıları; İğdeli, Akburun, Kızkulesi, Mada, Yılanlı, Külbent adalarıdır. Gölde bol miktarda Sazan Balığı, Aynalı Sazan, Turna, Levrek, Kadife Balığı vardır. Beyşehir Gölü Milli Parkı kapsamında koruma altındadır. Göl civarında çok miktarda Yaban Domuzu sürüler halinde bulunur.
ADALAR
Beyşehir Gölü üzerinde ortalama olarak 33 tane irili ufaklı ada vardır. Gölde su seviyesine göre ada sayısı da değişmektedir. Ancak bu değişim pek önemli değildir. Başlıca adalar şunlardır;
MANA ADASI (KAZAK)
Mada kelimesi Farsça’da dişi hayvan manasında kullanılmaktadır. Beyşehir Gölü’nün en büyük adası olup, 8220 hektar alana sahiptir. Üzerindeki Mada Köyü’nde Yörükler yaşamaktadır. Adaya 1865′te 30 – 40 hane kadar Kazak yerleşmiş ama daha sonra göç etmişlerdir. Bundan dolayı adaya Kazak adası da denmektedir.
HACI AKİF ADASI
Adını, aslen Hoyranlı olan ve Beyşehir’deki ünlü tarihi evin sahibi olarak bilinen Hacı Akif Efendi’den almıştır. Adalar kümesinin güneyindedir. Beyşehir’e uzaklığı 25 km kadardır. Sarkıt ve dikitleriyle ünlü 100 m uzunluğunda bir mağarası vardır. Roma dönemine ait tapınak kalıntıları, görülmeye değer güzelliktedir. Böcek türleri yönünden zengin olan adada, bazı hayvan türlerinin üretimi de yapılmaktadır. Milli park alanı olarak koruma altına alınmıştır.
İĞDELİ ADA
En yüksek noktası 1282 metre olan ada turistik açıdan ilgiye değer güzelliktedir. Kıyıları dik ve derin olup, geniş kumsalları vardır.
ORTA ADA
İğdeli ve Aygır Adaları’nın 200 metre açığında yer alan bu ada, 2500 dekarlık alana sahiptir. Diğer iki ada ile oluşturduğu boğaz çok güzeldir. Tepe noktası 1146 metredir. Çoğunlukla ardıç ağaçlarının oluşturduğu geniş bir bitki örtüsü vardır. Ada üzerindeki eski yapı kalıntıları da bulunmaktadır.
KES ADALARI
İçeri ve dışarı adalar olarak da bilinmektedir. En yüksek noktası 1134 metredir. Otlak durumunda olup 10 kadar küçük adadan oluşmaktadır.
AYGIR ADASI
Tabii açıdan ilgi çekici nitelikleri adada koy ve kumsallar oldukça güzeldir. 1055 dekarlık alanı olup, en yüksek noktası 1260 metredir. Kilise kalıntıları vardır.
KIZILADA
Eski yapı kalıntıları ve mağarası vardır. Adanın alanı 815 dekar civarındadır.
ÇEÇEN ADASI
Aşağıağıl, Terkenli, Hacı Osman ve Gavur Adası da denmektedir. Adada çiftlik evleri ve birçok tarihi kalıntı mevcuttur. Alanı 595 dekardır. Uzun yıllar öncesinde Rumlar’ın bulunduğu ada, İstiklal savaşında gösterdikleri yararlılıklardan dolayı Çeçenler’e verilmiştir.
GÖLKAŞI ADASI
Gölkaşı’na uzaklığı 500 metre civarında olup 565 dekarlık alanı vardır. Adada bol miktarda ağaç mevcuttur. En yüksek noktası 1138 metredir.
EŞEK ADASI
En yüksek noktası 1139 metre alanı 140 dekardır. Seyrek de olsa ağaçlarla kaplıdır. Selçuklular dönemine ait olduğu sanılan eski yapı kalıntıları vardır. Bu yapılar Kubadabad Sarayı ile çağdaş olmalıdır.
KIZILADA
İkinci Kızılada olarak da bilinmektedir. Kurucuova yakınlarındaki ada, kasaba halkı tarafından ekilmektedir. En yüksek noktası 1142 metre ve alanı 110 dekar civarındır.
AKBURUN ADASI
Ömer Çavuş adası olarak da bilinmektedir. Eski yapı kalıntıları ve mezar taşları vardır. Alanı 60 dekar civarında olan adanın en yüksek noktası 1128 metredir.
KİRSE ADASI
Adada kilise kalıntıları vardır. Alman araştırmacı Hirschfeld’in 1878′de ziyaret ederek izlenimlerini anlattığı kalıntılar muhtemelen bunlardır. Kirse boğazı adayı Mada Adası’ndan ayırmaktadır. Gölün en derin olduğu bölgede 18 metre ile burasıdır. Alanı 10 dekar civarında olup üzerinde kasr kalıntıları da vardır.
KIZ KALESİ
Kubadabat Sarayı’nın 3,5 km kadar kuzeydoğusunda 5 dekarlık bir adadır. En yüksek noktası 1138 metredir. Kubadabad Sarayı’nın harem dairesi olarak kullanılmıştır. İlk bakışta kalın harçlı duvarlarıyla ilgi çekmektedir. Kayalık özelliği de taşıyan ada içinde birçok eski yapı kalıntısı vardır. Bir dönem 230 kadar kuşun barındığı ada için ‘kuş cenneti’ nitelendirilmesi de yapılmıştır.
HÖYÜK ADASI
Tarıma müsait olup 20 dekarlık alanı vardır. Mezar, kemik, çanak ve çömlek kalıntıları bulunmuştur.
MINDIRAS ADASI
Mağarası ve antik kalıntılarıyla dikkati çeken bir adadır.
KÜL ADASI
Alanı 10 dekar civarında olup, en yüksek noktası 118 metredir. Sonradan doldurulduğu söylenen düdeni ve bu olayı anlatan efsanesiyle ünlüdür. Bu adalara ek olarak; Taşlı ada, Kum adası, Geyik adası, Ketlaş adası, Yılan adası, Kuşkondu adası, Yapraklı ada, Camız adası ve Afrika adlarını da saymak mümkündür.