Demre, Antalya

Demre – Antalya

Akdeniz’in batı sahilinde bulunan Antalya’ya bağlı Demre , tarihi ve coğrafi konumu itibari ile turizm beldesidir. Ama turizm denilince aklınıza gelen çılgın eğlenceler ve gece kulüpleri yoktur Demre’de. Bu anlamda  sakin ve huzurlu bir tatil arayanların tercih etmesi gerekir. İlçede bulunan St.Nikalaos (Noel Baba) Kilisesi, Noel Baba‘nın Demre’de yaşadığına inananların uğrak yeridir. Demre Belediyesi de logosunda Noel Babanın resmini kullanmaktadır.  Myra Antik Kenti ve Tiyatrosu, Andreake Antik Kenti, Kaya Mezarları, Simena Antik Kenti diğer gezilmesi gereken noktalardır. Kekova adaları, Batık Kent’in berrak denizi ve ılıman iklimi ile Demre coğrafi yönden de turizm açısından şanslı bir yerleşim yeridir.
NASIL GİDİLİR
Antalya istikametinden sahil yolundan Fethiye istikametine doğru giderken Finike’den 30 km sonra Demre’ye ulaşılır. Fethiye yönünden ise Kaş’tan sonra 50 km sonra ulaşılır. Otobüsle ulaşım da kolaydır. Antalya ve Fethiye’den otobüsle ulaşma imkanı vardır.
GEZİLECEK YERLER
SOURA  ANTİK KENTİ: Demre’ye 5 km mesafedeki antik kent hakkında bilinenler kısıtlıdır. Apollon’un kehanet merkezlerinden biri olduğu bilinir. M.Ö 4.yüzyılda varlığını sürdüren bu küçük kentte,bugün Likya uygarlığından izlere rastlamak mümkündür. Akrapol, anıtsal mezarlar, surlar, taş sütunlar, Bizanstan kalma yıkık bir kilise, tapınak gibi değerler bunlar arasındadır.

MYRA: Demre ilçe merkezi ve çevresinde yer alan antik kent Likçe “Myrrh” olarak geçiyor ve “Yüce Ana Tanrıça’nın Yeri” manasını taşıyor. Kaya mezarları, Likya yazılı kitabeler ve sikkeler, Myra`nın en azından İ.Ö. 5. yy’dan itibaren varlığını sürdürdüğünü gösteriyor. Likya’nın 6 büyük kentinden biri olma özelliğini taşıyan Myra ortaçağda da Aziz Nikolaos’un (Noel Baba) kiliseye rahiplik yapmasıyla ününü korumuştur. Myra Antik Kenti özellikle Likya Dönemi kaya mezarları, Roma Dönemi tiyatrosu ve Bizans Dönemi Aziz Nikolaos Kilisesi (Noel Baba) ile ünlüdür.
KEKOVA: Demre’ye 20 km mesafedeki adı Kekova olan adadan dolayı ,tüm bölge Kekova adıyla anılmaktadır. Kekova Adası depremlerle biraz suya batmış ve bu nedenle buraya batık şehir denilmiştir. Kekova Adası’nın karşısında Kaleköy ve biraz ileride de yatlar için sakin bir koy olan Üçağız Köyü bulunmaktadır. Doğa ve tarihin bütünleştiği bir dünya cenneti olan Kekova olağanüstü güzellikleri bünyesinde barındırmaktadır. Mavi yolculuk yapanların kolayca ulaşıp gezebildiği ve yatlarını emin bir şekilde demirleyebildiği bir yer olan Kekova tarihle iç içe inanılmaz güzellikler sergiler. Kekova’ya denizden ulaşım Kale Çayağzı’ndan kiralanan kayıklarla yapılabilir.