Mykonos, birçok turistin yaz aylarında tercih ettiği önemli turizm yerlerinden birisidir. Bu kadar tercih edilmesinin nedenlerinden en başta eğlence hayatı ile göze çarpan Ege ve Yunanistan’ın en meşhur adalarından olmasıdır. Denizinin maviliğini, Akdeniz’in eşsiz güneşinin insanın içini ısıtan sıcaklığını iliklerimize kadar hissedebileceğimiz bir mekan.
Ada, gece hayatı ile ün yapmış. Dar sokaklar arasında uzayıp giden gece kulüpleri, Yunan müziği, sirtaki adaya renklilik katıyor .Adanın bütün evleri çatısız ve beyaz renktedir. Deniz ve gökyüzünün mavisi ile binaların beyazlığının beraberliği adaya özgün bir hüviyet kazandırıyor. Binaların kapı ve pencerelerinin mavi boyası ise, bu güzelliği tamamlayan detaylar. Bu manzara bize bir başka Akdeniz şehri olan Tunus şehrini hatırlatıyor.
Gezilecek Yerler
Adanın merkezi olan Khora kasabası, gezilip görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Dar, temiz ve aydınlık sokakları ile insanın içine saatlerce bu sokaklara yürümek isteği beliriyor. Beyaz renkli, mavi pencere ve kapılı evlerin sıralandığı bu sokaklarda genellikle hediyelik eşya satan dükkânların cümbüşü; evlerin balkonlarından sarkan sardunyalar ve rengârenk begonviller göz alıcı bir kartpostal gibi.
Bu dar sokaklarda bulunan restoran, kafe, taverna, bar ve sanat galerileri turistler için birer uğrak yeri konumunda. Buradaki en önemli yerlerden birisi de, şüphesiz “Küçük Venedik” diye isimlendirilen bölge olsa gerek. Kıyıda bulunan renkli ve balkonlu binaları ile farklı bir görüntü veriyor. Burada dinlenmek için kafeler, yemek için de restoranlar mevcut. Burada bulunan beş adet yel değirmeni, adanın simgesi haline gelmiş. Eskiden on altı adet olan bu yel değirmenlerden bugüne kadar sadece beş tanesi, ayakta kalabilmiş. Yunan yemek ve mezelerinin bizimkilere olan benzerliği nedeni ile bize kendimizi kendi mutfağımızdaymışız gibi bir his yaratıyor. Deniz, kum, güneş, lezzetli Yunan mutfağı, kaliteli kalacak yeri ve eğlenceyi bir arada istiyorsanız Mykonos, son derece uygun bir yer.