Kaş’ın yaklaşık 30 km batısında bulunan Kalkan, bir tabloyu andıran güzelliği ile küçük bir liman kasabasıdır. Kalkan’nın alameti farikası olan ve kasabayı meşhur eden eski Rum evleri başarılı tadilat çalışmalarıyla yenilenmiş ve eski muhteşem günlerine dönmüşlerdir. Son yıllarda popüler olan Kalkan’ın çevresi, yazlık evlere yönelik hızlı bir yapılanma içine girmiştir. Yaz aylarında çok canlı olan Kalkan; hoş barları, küçük otel ve pansiyonları ve belki de hepsinden önemlisi, leziz tatlar sunan balık restoranları ile ünlüdür. Kalkan’ın denize eğimli dar sokaklarından yat limanına yürüdüğünüzde, Akdeniz mimarisinin beyaz aydınlığı ve balkonlardan sarkan rengarenk çiçeklerin ve sarmaşıkların arasında büyü leneceksiniz.
Phellos, çevresindeki dağlık bölgeye hakim bir tepe üzerinde, tarihi MÖ 700 yıllarına kadar uzanan bir antik şehirdir. Bölgedeki esas yerleşim, başlangıçta Phellos’tur, eski adı Antiphellos olan Kaş ise Phellos’un limanı işlevini görür. Arkaik ve klasik dönemlerde Phellos’un sahip olduğu ekonomik ve sosyal önem, hem yerleşim ve sur boyutlarında hem de özellikle mezarlarında kendini göstermektedir. Kalenin doğu suruna yaslanan küçük Helenistik tiyatrosu, agorası ve mezarlarının bir arada oluşu ile Phellos’un planı, Xanthos’u andırır. Bizans döneminde kalenin bazı bölümlerinin tadilattan geçirildiği ve burada depolanan tarım ürünlerinin Antiphellos limanından ticaret yapılan kentlere gönderildiği düşünülmektedir. Phellos’ta Alman tarihçi Martin Zinnmermann tarafından yüzey araştırması yapılmasına rağmen hiçbir kazı çalışması gerçekleştirilmemiştir.
Myra, MÖ 5. yy’dan sonra en önemli Likya şehirlerinden biri olmuştur. Akropol, antik tiyatro, bütün bir tepeye oyulmuş muhteşem ve kendine özgü kaya mezarları ile deniz nekropolünden oluşan kentte, Likya döneminin en etkileyici taş oyma figürleri görülür.Antik şehrin diğer kısımları 6 metre derinliğinde kum ve toprakla örtülüdür. Myra, Likya Birliği’nin en önemli altı şehrinden biriydi ve üç oy hakkına sahipti. MS 141′deki depremden sonra yerli zenginlerin yardımları ve Roma’dan gelen para ile yeniden inşa edilmiş ve Roma dönemi boyunca da önemini korumuştur. MS 408 – 450 yılları arasında da, politik ve dini açıdan iyi organize olan yönetim biçimi ile Likya’nın başkentliğini yapmıştır. Bu antik kentin hemen yakınındaki Demre’de ise Noel Baba Kilisesi bulunur. Patara doğumlu Aziz Nikola, MS 350 yıllarında burada piskoposluk görevinde bulunurken; yardımseverliği, hastalara şifa vermesi ve mucizeler yaratmasıyla tanınmış; ölümünün ardından “Aziz” olarak kabul edilmiş. Günümüzde kilise hâlâ ayakta olan sütunları, mezar taşları, canlı renklerini koruyan mozaik ve freskleri görülmeye değerdir. Ortodokslar için özel bir önem taşıyan kilise, her yıl 6 Aralık’ta, Aziz Nikola’ya dua ederek hacı olmak isteyen ziyaretçilerin akınına uğrar